Klasik işe alma yöntemleri artık out! Şimdi trend sosyal medya kanalları yoluyla en yetenekli çalışanları elde etmek. Bu trendi takip eden pekçok firma; Facebook, Twitter, Friendfeed, Linkedin ve MySpace gibi popüler iletişim kanallarını tercih ediyor. Böylece işverenler kariyer sitelerini kullanarak aktif olarak iş arayan adayların yanı sıra, hali hazırda işi olan ancak daha iyi bir iş teklifi gelse hayır demeyecek pasif adaylara da ulaşıyor. Bu nedenle hem adaylar hem de işverenler arayış süreçlerinde sosyal medya kanallarına sıklıkla başvuruyor.
İK’DA YENİ DÖNEM
Sosyal medya kanallarında aktif olan firmaların öncelikli hedefi, iş gücünün geleceğini temsil eden Y kuşağına ulaşmak. Teknolojiyle büyüyen ve interneti hayatının merkezinde konumlandıran Y kuşağı için sosyal medya kanalları gerek aile üyeleri gerek arkadaşlarla iletişim kurmanın vazgeçilmez yollarından biri. Bu sebeple 7/24 online durumda bulunan bu kuşağın internet bağımlılığının farkında olan işverenler de yeni nesil işe alım stratejileri oluşturuyorlar. Üstelik bu kitlenin sürekli olarak “daha iyi bir iş bulma” çabası içinde olması da cabası. Bunun altında Y kuşağının marka değeri yüksek firmalarda çalışma isteği yatıyor. Bu kitleyi kendine çekmek isteyenler de “işveren markası”nı iyi yönetmek için sosyal medyada aktif olarak faaliyet gösteriyor.
FACEBOOK’LA İŞ ARIYORLAR
Örneğin bu trendi takip eden online kariyer sitesi Monster da iş ilanlarını sosyal medya aracılığıyla adaylarla buluşturuyor. Bu yolla hem iş arayanların arayış süreçlerini kolaylaştırıyor hem de işverenlerin adaylar hakkında bilgi edinebilmelerine olanak tanıyor. Ayrıca firmaların kurumsal markalarını yeni nesil iletişim kanallarında gösterebilmesine de imkan yaratıyor.Monster’ın Facebook üzerindepazarlama işleri, sağlık işleri, satış işleri, yurtdışı işleri, bilişim işleri, finans işleri, mühendislik işleri gibi farklı kategorilerde iş ilanlarını duyuran grupları bulunuyor. Sektöre özel grupların yanı sıra MT (yönetici adayı) ve staj gibi belirli pozisyonlara yönelik grupları da mevcut. Aynı zamanda Twitter, Linkedin, Friendfeed gibi kanallar üzerinden de güncel iş fırsatlarını sıcağı sıcağına paylaşıyor. Adayların tek yapması gereken bu sosyal mecralarda monstercomtr şeklinde bir arama yapmak ve karşılarına çıkan onlarca gruptan ilgilendikleri alanlardakileri profillerine eklemek. www.monster.com.tr’nin şu anda Facebook, Twitter, Friendfeed ve Linkedin olmak üzere 4 ayrı sosyal medya platformunda 80’den fazla grubu var. Bu gruplar 70 bini aşkın takipçiye ulaşıyor. Gruplarda ayrıca iş arayanlara yönelik makaleler de yayınlanıyor. İstihdam platformu Kariyer.net de adaylar ile işverenleri online ortamda buluşturmakiçin sosyal ağlardan yararlanıyor. Firmanın Halen dünyada Facebook kullanan 400 milyon, Twitter kullanan 100 milyon, Linkedin kullanan 65 milyon kişi bulunuyor. Türkiye, sosyal ağ (networking) kullanımında oldukça ileride. Örneğin, Facebook’ta mayıs ayı rakamlarına göre Türkiye, 21.4 milyon aktif kullanıcıyla Amerika ve İngiltere’nin hemen arkasında 3’üncü sırada bulunuyor. Alexa’ya bakıldığında Friendfeed’in en büyük ikinci kitlesi Amerika’nın ardından yine Türkiye olarak öne çıkıyor.
Facebook için 2 yıl önce “Kariyer tüyoları arkadaşlarından” sloganıyla gerçekleştirdiği uygulama üzerinden, adaylar özgeçmiş oluşturabiliyor, ilanları takip edebiliyor, iş başvurusu yapabiliyor. En önemlisi, arkadaşlarını çalıştıkları şirketlere göre listeleyerek iş arama süreciyle ilgili sorularını onlara yöneltebiliyor. Bunların dışında Kariyer.net her yıl üniversitelere yönelik düzenlediği Kariyer Turu için Facebook’ta ve Twitter’da özel sayfalar oluşturmuş durumda. Böylece öğrenciler Kariyer.net dışında sosyal ağlardan da bu turu takip edebiliyor.
BU TREND YÜKSELECEK
Monster Pazarlama Direktörü Seden Gürcü, iş bulmak amacıyla interneti en çok kullanan neslin Y kuşağı olduğuna dikkat çekiyor. Ve sosyal medya kanallarında aktif olan firmalara öncelikle iş ilanlarını ve marka değerini bu kitlenin anlayacağı bir dille yansıtmalarını öneriyor. Firmaların interneti Y kuşağının ilgisini çekecek şekilde kullanmayı öğrenmesi gerektiğine değinen Gürcü şunları söylüyor: “Firmalar; Facebook, Twitter, Friendfeed, Google veya bloglar gibi sosyal ağlarda hızlı bir şekilde iletişim ortamı oluşturmalılar. Çünkü bu trend daha da yükselecek. Yaptığımız araştırmalarda Y kuşağının kurumsal kimliği ve marka değeri yüksek olan, son kullanıcının adını ve varlığını bildiği, yaratıcı bir şirkette çalışmak istediğini görüyoruz. Genellikle de Google gibi firmalar tercih ediliyor.”
ONLINE İTİBARA DİKKAT!
Firmaların sosyal medyayı İK sürecinin bir parçası haline getirmiş olması, iş arayan adayların online itibarları ve kişisel markaları üzerinde kafa yormalarını da gerekli kılıyor. Bu kanalları kullanan işverenler, adayların online ortamdaki profillerini dikkatle inceliyor, takip ediyor. Dolayısıyla sosyal medya kanalları fırsatlar içerdiği kadar bazı riskler de taşıyor. Monster’ın yaptığı bir araştırmaya göre, adayların yüzde 70’i sosyal ağlardaki profillerinin işverenler tarafından değerlendirildiğinin ve görüşmeye çağırma ya da işe alım kararında etkili olduğunun farkında değil. Halbuki işverenler artık sadece özgeçmişlerle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda adayı Google’da, Linkedin’de arıyor ve dikkatle inceliyor.
YANLIŞ BİLGİNİN ÖNÜNE GEÇİYOR
Diğer yandan işverenler açısından sosyal medya önemli fırsatlar sunuyor. Monster Digital Projeler Yöneticisi Talip Taştemel, sosyal medyanın, işverenlerin adaylarla sürekli iletişim kurabilecekleri bir platform olduğuna dikkat çekiyor. Taştemel’e göre firmalar, bünyelerinde çalışmanın nasıl bir deneyim olduğunu, bunun zorluklarını ve güzelliklerini binlerce adayla paylaşma imkanına sahip. Yine, kurum kültürüne uyum sağlamak ve başarılı olmak için gerekli olan kişisel ve profesyonel yetkinliklerin neler olduğunun iletişimini de yapabiliyorlar. Firmaların, sürekli iletişim halinde oldukları kitleler oluşturarak bir pozisyon açıldığında o işe uygun yüzlerce adayı anında haberdar edebildiğini de belirten Taştemel, “Üstelik bu adaylar firmayı yakından tanıdıkları için çok daha başarılı ve sadık çalışanlar oluyorlar” diyor. Talip Taştemel, sosyal medya aracılığıyla kişilerin kolaylıkla kendi ağları içinde kimlerin ilgili firmada çalıştığını görebildiğini ve bilgi edinebildiğini de vurguluyor. Ve firmalar açısından en büyük fırsatın bu olduğunu belirtiyor. Çünkü firmalar oluşturdukları sosyal medya stratejileriyle adaylarla tam ve doğru bilgiler paylaşabiliyorlar. Böylece kulaktan dolma bilgilerin önüne geçerek itibarlarını koruyorlar.
ÇİĞDEM KÖSEOĞLU / ONEWORLD CONSULTING - DANIŞMAN
"Son yıllarda gerek adayların iş arama gerekse şirketlerin işe alım süreçlerindeki eğilimlere baktığımızda, sosyal medya kanallarının çok önemli hale geldiğini görüyoruz. Günümüzde firmaların kendilerine ulaşabilmesi için kişilerin online olmaları önemli bir hal aldı. Ayrıca firmalar bir adayı görüşmeye davet ederken o kişinin Facebook, Linkedin gibi sosyal medyadaki profillerine veya bloglarına bakma imkanı buluyorlar. Bu durum işe alım sürecini belli ölçülerde etkiliyor. Bu noktada adayların kendi isimlerini Google’a yazıp ne gibi sonuçlar çıkacağına bakmalarını öneriyoruz. Diğer taraftan adayların da görüşme öncesinde yetkili kişiyle ilgili benzer araştırmaları yaptıklarını sıklıkla duyuyoruz. "
ONLINE SOSYAL AĞLAR İÇİN İPUÇLARI
Internet kullanan yetişkinlerin yüzde 35’inin bugün en az bir tane sosyal ağ sitesinde profili bulunuyor. Yüzde 51’i de birden fazla siteye üye. 18-24 yaş arasındaki kullanıcıların 4’te 3’ünün online bir profili var. Sosyal ağ siteleri iş bağlantıları kurmak ve kişisel ilgi alanlarıyla ilgili iletişim kurmaya yarıyor. Özellikleri siteden siteye değişse de bu tarz siteler genellikle şöyle çalışıyorlar:
• Bir arkadaş ya da kontak davetiye gönderiyor. Siteyi kendiniz ziyaret edip katılma talebinde de bulunabiliyorsunuz.
• Kendinizi ve ilgi alanlarınızı tanıtan bir profil oluşturuyorsunuz.
• Bir arkadaşınızın ya da meslektaşınızın ağına dahil oluyorsunuz ve kendi ağınızı mesaj panoları, bloglar ve sizinle aynı ilgi alanlarına sahip kimselerle bağlantı kurmak suretiyle geliştiriyorsunuz. Sizinle benzer ilgi alanlarına sahip birinin davetini kabul ettiğinizde, saniyeler içinde binlerce kişilik bir ağa dahil olabiliyorsunuz. Peki, bu iş bulmanın kolay bir yoludur diyebilir miyiz? O kadar çabuk değil.
PARA DERGİ - 9-15.05.10
Tuğçe ALTINSOY
tugce.altinsoy@paradergi.com.tr